OBEZİTEYE EŞLİK EDEN 10 HASTALIK


1) METABOLİK SENDROM VE PREDİYABET

Metabolik sendrom (MetS) gelecekte diyabet ve kardiyovasküler hastalık gelişim riskini arttıran, birden fazla risk faktörünün bir arada bulunduğu metabolik bir disfonksiyonu tanımlar. Tanı koymak için aşağıdaki kriterlerden en az üçü olmalıdır.

a) Abdominal obezite: Bel çevresinin erkeklerde ≥102 cm, kadınlarda ≥88 cm olması

b) TG ≥ 150 mg/dl ya da TG yüksekliği için farmakolojik tedavi alıyor olması

c) HDL kolesterol: Kadında <50 mg/dl, erkekte <40 mg/dl ya da düşük HDL nedeniyle farmakolojik tedavi alıyor olması

d) Kan basıncı ≥130/85 mmHg olması ya da anti-hipertansif tedavi alıyor olması.

e) Açlık kan şekeri ≥100 mg/dl ya da kan şekeri yüksekliği için tedavi alıyor olması.


2) TİP 2 DİABETES MELLİTUS 

a) Tip 2 DM’nin obezite ile çok yakın ilişkisi vardır ve araştırmalar tip 2 diyabet olgularının ’inden fazlasında etyolojide obezitenin rol oynadığını bildirmiştir. Obez olgularda kilo kaybının ise diyabet riskini azalttığı bilinmektedir.

b) Obez olgularda eşlik ediyorsa tip 2 DM’nin tedavisi de ayrıca özellikli ve önemlidir. Diyabeti olan obez olgularda %5-15 ağırlık kaybı ile glisemik parametrelerde belirgin iyileşme görülür.

c) Yaşam tarzı değişikliğinin ve antidiyabetik tedavinin kilo kontrolü ve kan şekeri regülasyonu açısından başarılı olmadığı, BKİ ≥35 kg/m2 olan olgularda bariyatrik cerrahi önerilebilir.

d) Standart yaklaşımlarla vücut ağırlığı ve kan şekeri kontrolü sağlanamayan, BKİ 30-34,9 kg/m2 olan olgularda, bariyatrik cerrahi düşünülebilir.


3) DİSLİPİDEMİ

a) Dislipidemi obezite ile birlikte sık görülen metabolik bozukluklardan birisidir ve sıklığı BKİ ile doğru orantılı olarak artar.

b) Kilo alan genç hastalarda ortaya çıkan ilk kardiyovasküler (KV) risk faktörü dislipidemidir.

c) Yüksek TG ve LDL kolesterol, düşük HDL kolesterol ve Total kolesterol/HDL kolesterol oranının >5 olması, kardiyovasküler hastalık (KVH) riskinde artış ile ilişkilidir.

d) Trigliseridin>150 mg/ dl olması ise hastanın insülin direnci olduğuna ve artmış KV riske işaret eder.

e) Dislipidemisi olan fazla kilolu veya obez hastalarda yaşam tarzı değişikliği ile en az %5-10 kilo kaybı sağlanmalıdır. Kaybedilen her 3 kg ile TG seviyesinde ortalama 15 mg/dl azalma gözlenmiştir.

f) Ameliyat öncesi görülme sıklığı olarak verilen kolesterol bozukluğunun, bariyatrik cerrahiden en az 2 yıl sonraki iyileşme oranı olarak raporlanmıştır.


4) HİPERTANSİYON

a) Kilo almak kan basıncının yükselmesine neden olur. Framingham kalp çalışmasında hipertansif erkeklerin ’sının, kadınların ise ’inin fazla kilolu veya obez olduğu saptanmıştır.

b) Obezitenin hipertansiyon gelişimine katkısı olduğu gibi kilo vermenin de kan basıncını ciddi düşürücü etkisi mevcuttur

c) Yapılan çalışmalara göre bariyatrik cerrahi uygulaması neticesinde de anlamlı kan basıncı düşüşü olmaktadır.

5) KALP-DAMAR HASTALIKLARI VE ÖLÜM İLİŞKİSİ

a) Obezite azalmış hayat süresi ve artmış morbidite (şişmalığa bağlı görülen sorunlar) ile ilişkili bulunmuştur. Obezite ile kardiyovasküler hastalıklar arasındaki ilişki uzun zamandan beri çalışılan bir durumdur. Obezitenin ateroskleroz (damar sertliği), semptomatik koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği ve atriyal fibrilasyon (ritim bozukluğu) gelişimi üzerinde etkili olduğu çalışmalarla ortaya konmuştur.

b) Bu olgularda kilo kontrolünün yanı sıra eşlik eden diğer kardiyovasküler risk faktörlerine yönelik taramaların yapılması ve etkin bir şekilde tedavi edilmesi son derece önemlidir.


6) OBEZİTE VE POLİKİSTİK OVER SENDROMU

a) Polikistik over sendromu (PKOS); üreme, hormonal ve metabolik sistemlerle ilişkili semptom ve bulguların eşlik ettiği üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen endokrin bozukluktur.

b) Polikistik over sendromu olan kadınlardaki obezite ortalaması sağlıklı kadınlardaki obezite ortalamasından yüksektir. PKOS’lu kadınların yaklaşık -75’i fazla kilolu ya da obezdir.

c) PKOS’lu bir kadın fazla kilolu ya da obez ise üreme ve metabolik sorunlarla karşılaşma olasılığı daha yüksektir.

d) Obezite ve PKOS’u olan seçilmiş olgularda laparoskopik RYGB ile semptomlarda ve ovulasyonda (yumurtlama) düzelme sağlanabilir.


7) OBSTRÜKTİF UYKU APNE SENDROMU

a) Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS), uyku sırasında oksijen açlığı ile sonuçlanan tekrarlayıcı parsiyel (kısmi) ya da tam üst solunum yolu (ÜSY) tıkanması ile karakterize bir sendromdur.

b) OSAS, kardiyovasküler hastalıklar, metabolik hastalıklar, insülin direnci ve diyabet gelişim riskinde artış ile ilişkilidir.

c) Obezite OSAS için en önemli ve değiştirilebilir risk faktörüdür. BKİ’nin >29 kg/m2 olmasının OSAS riskini 10 kat arttırdığı bildirilmiştir.

d) Kilonun -15 oranında azalması, OSAS ı oranında azaltmaktadır. Bu nedenle, obez veya kilolu tüm uyku apne hastalarında tedaviye kilo verme programlarının eklenmesi önerilmektedir.

8) ASTIM/REAKTİF HAVA YOLU HASTALIĞI

a) Aşırı kilolu veya obez bütün hastalar, astım ve allerjik hava yolu hastalığı yönünden değerlendirilmelidir..

b) Belirti ve bulgular, astım ve allerjik hava yolu hastalığını düşündürüyorsa akciğer fonksiyon testleri yapılmalıdır.

c) Astımı olan bütün hastalar aşırı kilo veya obezite yönünden değerlendirilmelidir..


9) EKLEM HASTALIKLARI 

a) Osteoartrit (kireçlenme), ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açan, yaygın görülen bir eklem hastalığıdır. Prevalansı iki nedenle artış göstermektedir.

b) İlki nüfusun yaşlanması, ikincisi osteoartrit gelişiminde iyi tanımlanmış bir risk faktörü olan obezitenin son yıllardaki belirgin artışıdır.

c) Aşırı vücut ağırlığı, diz, kalça, omurga gibi ağırlık taşıyan eklemlerin üzerindeki yükün artmasına ve kıkırdak yapının aşınmasına, eklemlerin dejenerasyonuna neden olur.

d) Osteoartriti olan bütün hastalar aşırı kilo veya obezite yönünden değerlendirilmelidir.

10) KANSER

Obezite ve çeşitli kanserler arasındaki ilişki günümüzde artık daha iyi anlaşılmıştır. Uluslararası Kanser Araştırmaları'na göre, obezite ile ilişkili 13 kanser türü arasında yemek borusu kanseri, mide kanseri, kolon kanseri, rektum kanseri, karaciğer kanseri, safra kesesi kanseri, pankreas kanseri, böbrek hücreli kanser, meme kanseri, yumurtalık kanseri, rahim kanseri, tiroid kanseri ve multipl miyelom yer almaktadır. Obezite ayrıca kanserli hastalarda onkolojik sonuçların daha kötü olma ihtimalini de artırır.