Psikolojik sorunların bağırsak çalışması üzerindeki etkileri: Bağırsaklar ikinci beyin midir?

Psikolojik sorunların bağırsak çalışması üzerindeki etkileri: Bağırsaklar ikinci beyin midir?

Çoğumuz stres anında bağırsak hareketlerimizin değiştiğini veya yoğun strese maruz kaldığımız dönemlerde çok daha fazla sindirim sistemi sorunu yaşadığımızı farketmişizdir. Son zamanlarda bunu destekleyen çok sayıda bilimsel çalışmalar yayınlanmış ve bunun beyin ve bağırsak arasındaki biyolojik bir ilişkiden kaynaklanabileceğini öne sürmüştür. Bu çalışmalar, beyin ile bağırsak arasında zannettiğimizden daha sıkı bir ilişki olduğunu ve bağırsakların tıpkı beyin gibi vücudumuza çeşitli sinyaller gönderebildiğini göstermektedir.

Başta stres olmak üzere genel anlamda psikolojik hastalıklarının çoğunlukla beyindeki kimyasal dengenin bozulmasından kaynaklandığı teorisi öne sürülmüştür. Buna ek olarak; düşüncelerin, duyguların, çevrenin, biyolojinin, beslenme durumunun, zihinsel ve duygusal özelliklerin yanı sıra yaşam koşulları da ruh sağlığının bozulmasında rol oynamaktadır. Araştırmacılar, depresyon ve anksiyete (kaygı bozukluğu) gibi durumların belirtilerinin birden fazla faktörden oluştuğu üzerinde durmaktadır. Biyologlar ise, depresyon belirtilerinin büyük zihinsel, duygusal ve fizyolojik stres dönemlerinde gerçekleştiğini belirtmektedir.

Anksiyete ve depresyon birer hastalık olmaktan ziyade birer belirtidir. Üzüntü ve değersizlik duyguları, motivasyon eksikliği, uyuşukluk hissi, beyin sisi, iştahsızlık ve kiloda değişiklikler depresyonun belirtileridir. Bu belirtilerin ilk başladığı nokta sindirim sistemi ve biyolojik dengesizliklerdir.

  Psikolojik rahatsızlıkların temelde bağırsak ve sindirim sorunlarından kaynaklandığını belirten birçok çalışma vardır. Psikolojik rahatsızlıklar yalnızca beyindeki kimyanın bozulmasıyla değil, aynı zamanda sindirim sistemindeki kimyanın bozulmasıyla ortaya çıkabilmektedir. Bu durum, depresyonun sebebinin sadece beyin kimyasal dengesizliği olmadığını, ancak bağırsak sistemindeki kimyasal dengesizliğin de buna katkısının olabileceğini göstermektedir. Depresyon ve anksiyete yaşayan bireylerde sıklıkla sindirim sorunları bulunmaktadır. Sindirim yolunun ve beynin yakın bir bağa sahip olduğu bilinmektedir. Bağırsakları koruyan ve kafatasında oluşan ruhsal-düzenleyici nörotransmitterlere vagus siniri sindirim sistemini hızlandırırken diğer sistemleri yavaşlatır.

Ruh sağlığı ve sindirim sistemi arasındaki bağlantı şu şekilde özetlenebilir:

  • Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotoninin çoğunluğu bağırsakta üretilir. Sağlıksız bağırsak hücreleri yeterince ya da uygun miktarda serotonin üretemez.
  • Bağırsakların normal flora bakterilerinde dengesizlik bulunması, tüm vücudumuzu etkilediği gibi, ruh sağlığımızı da etkilemektedir. Çünkü bakteriler yiyeceklerin sindirilmesini, zararlı patojenlerin öldürülmesinin yanı sıra ve ruh sağlığı için önemli olan serotonin ve dopamin salgılanmasını sağlamaktadır.
  • Yetersiz beslenme, artan stres, fazla ilaç kullanımı gibi faktörler besinlerin özelliklerini tüketir. Bağırsakların tüketilen besinleri sindirme özelliğinin sağlıklı işlemesi, ruh sağlığını da etkilemektedir.

Psikolojik sorunlarda yalnızca bir faktörün düzeltilmesi hastalığın tedavisine yardımcı olmaz. Anksiyete veya depresyona sahip bir kişinin iyileşmesine yardımcı olmak için hastalıkların ve belirtilerinin birbirleriyle nasıl bağlantılı olduklarını bilmek gerekir. Sindirim sistemini düzenleyerek psikolojik rahatsızlıkların tedavisini sağlamak için bağırsakların sindirim özelliğini düzenlemek, vücuttaki iyi bakteriler olan probiyotiklerin sindirim sistemindeki dengesini korumak, gıda duyarlılıklarını gidermek sindirim sistemi iltihaplarını iyileştirerek hormonları dengelemek gerekir. Bunların yanında yaşam stresi gibi çevresel faktörler de psikolojik sorunların tedavisinde göz ardı edilmemelidir.